uyumak gerek


bir gün burada uyanmalıyım..


bir gün de burada uyanmalıyım..


burada da bir gün uyanmalıyım

yani, daha çooooook uyumam lazım :)



kynodontas

filmin adı köpekdişi. ikinciye izleyeceğimi hiç sanmıyorum. film kötü değil. tam tersine çok iyi. o kadar iyi ki bazı sahnelerde kendi canım acımış gibi yerimden sıçradım.

bir baba dünya içinde kendine ait başka bir dünya kuruyor. iki kızı, bir oğlu ve eşi hiç o dünyadan dışarı çıkmıyor. çıkmaları için köpek dişlerinin düşmesi gerekiyor. 

mantıklı bir açıklaması yok. tıpkı bizim de şu an ki dünyayı olabildiğince kirletip, tertemiz bir cennete gideceğimize inanmak gibi. 

bütün kelimeler yeniden anlam kazanıyor. hayvanlar ve objelerin misyonu değişiyor. mesela kedi çok vahşi bir hayvan. uçak, taşıma aracı değil. düştüğünde kazanacakları ödül oyuncağı.

ama işte "merak" yine her şeyi değiştiriyor...

beslenme üzerine monolog 1

midemde ki rahatsızlıktan dolayı, beslenme şekillerine inanılmaz takmış durumdayım.
alkali beslenme, çiğ beslenme (raw food), vejetaryen ya da vegan  beslenme. önüme gelen her kaynağı okuyup kendime göre bir şeyleri entegre etmem gerekiyor. 

şimdiye kadar uygulayıp da memnun kaldığım şeyler şunlar;


  • süt ürünlerini kesinlikle yemek yerken tüketmiyorum. mesela; bulgur pilavı +ayran ya da biber dolması + yoğurt gibi. bu ikilileri çok sevsem de, midemi çok rahatlattığı için vazgeçmem kolay oldu.
  • salçalı yemeklerden mümkün olduğunca uzak duruyorum. bunun da faydasını çok gördüm.
  • mayalı gıdalar, reflü ve gastritin en büyük düşmanı belki de. mümkün olduğunca yemiyorum.
  • bir de yakın zaman da öğrendiğim un kavurma işlemi. unu bir tek çorba yaparken kullanıyorum zaten. unu iyi kavurursak gerçekten rahatsız etmiyor.
  • alkali beslenmeye dikkat etmek oldukça faydalı. limon bu konuda istisna. içme sularını içine limon sıkarak içiyorum.
  • ayrıca, o kadar araştırdıktan sonra gün içinde herhangi bir öğünümün çiğ besinden oluşmasına karar verdim.

meyve : elma, armut, şeftali, ananas, üzüm, avokado, dur, böğürtlen, çilek, yaban mersini, limon..
sebze  : kırmızı lahana, yapraklı yeşil sebzeler, salatalık, biber çeşitleri, kereviz sapı ...


hımmm bi de bir türlü yapmak kısmet olmasa da inek sütü yerine öncelikle badem sütü tüketmek istiyorum.

badem sütü yapıldığında hemen paylaşıp arşivlemek istiyorum..tabii ki kendim için :)

not: monolog bir dedim, çünkü muhtemelen bu bilgilerin devamı gelecek...


sınırın güneyinde, güneşin batısında-hm

başkahraman: hacime (japonca, başlangıç demek)

* bir yanı yetişkin, bir yanı çocuktu -ve birbirleriyle uyumsuzdular. bu da insanları huzursuz ediyordu.

* izumi: korkuyorum. bu aralar kendimi kabuksuz bir salyangoz gibi hissediyorum
   hacime: ben de korkuyorum. kendimi perdesiz ayaklı bir kurbağa gibi hissediyorum.

* insan, sadece var olarak diğer bir insanda dönüşü olmayan yaralar açabiliyordu.

* miso çorbası: japon mutfağından geleneksel bir çorba

* deja vu nun tersi bir duygu. etrafımdakileri daha önce de gördüğüme değil, ileride göreceğime dair bir önsezi. 

* aşıklar, talihsiz bir yıldızın altında doğarlar.

* seni suçlamıyorum. başkasını seviyorsan, yapılacak pek bir şey yok. canın kimi isterse onu seversin. bunu biliyorum. güzel günlerimiz oldu ve bana iyi baktın. seninle yaşamaktan çok mutluydum. beni hala sevdiğini düşünüyorum fakat sana yetmediğim gerçeğinden kaçamayız. 


* film: arabistanlı lawrence

albüm
- beethoven, pastoral
- peer gynt suite
- liszt, piyano konçerto
- nat king cole-pretend
- handel, piyano konçerto
- star-crossed lovers
- nat king cole-south of the border
- as time goes by


not: haruki murakami kitapları okumaya devam. şahaneydi.

peki ya süt!

bugünlerde SÜT olayına fena sardım. 
aslında olayın çıkış noktası, geçen gün okuduğum bir sloganla alakalı.
"vegan olun; inek sütü, inekler içindir!"

düşündükçe daha da mantıklı geliyor. ya da bu konuda çok aktif çalışan insanlar var ve bilinçaltıma olay yavaş yavaş yerleşiyor. şimdilik uzaktan her şeyi takip etmeye çalışıyorum. bu konuda bir sürü tez ve antitez bulabilirim. 

okuduğum vegan dergi'sinde ki 'inek sütü' mitleri konu başlığını hafiften özetleyerek paylaşmak istiyorum.

MİT 1 : kalsiyum için süt tüketmelisin!

süt, kalsiyum için iyi bir kaynak değildir. bir gıda kalsiyumun iyi emilmesi için o gıda da kalsiyum seviyesi fosforun 2-4 katı olmalıdır. kalsiyumun en iyi emildiği gıda anne sütüdür. inek ve keçi sütünde kalsiyum fosfor oranı bire yakın olduğu için fosfor emilmez. 

bitkisel kalsiyum kaynakları lahana, ıspanak, brokoli gibi yeşil yapraklı bitkilerdir.

MİT 2 : güçlü kemikler için süt içmelisin!

sütün içinde ki kazein proteini kükürtlü amino asitlerce zengin olduğu için vücutta asidik yapar ve kemik erimesine sebep olur. süt kemikleri güçlendirmez, aksine eritir. 

MİT 3 : inek sütü eziyetsizdir! 

ineğin süt verebilmesi için bir yavru dünyaya getirmesi şarttır. doğumun ardından süt vermeye başlayan inek, yavrusundan mümkün olduğunca erken ayrılarak makinelere bağlanır ve sütü insanların kullanımına sunulur. süt verme kapasitesi azaldıkça suni yollarla
tekrar gebe bırakılır. bu yorucu döngüyü normalde 20-25 yıllık olan ömrünü 4-5 yılda tamamlayarak kesime gönderilir. 

MİT 4 : inek sütü insanlar içindir!

anneyi emme süreci sonunda hiçbir memeli bir daha süt içmez ve kendisini cinsinin diğer yetiştirdikleri gibi besler.süt, doğanın mükemmel dengesinde, henüz sindirim sistemi gelişmeyen canlıyı, yaşama tutundurmak için vücudun formüle ettiği gerçek bir mucizedir. insanlar, insan harici bir hayvanın sütünü tüketmek için uygun bir metabolizmaya sahip değildir. 


not: alıntı yaptığım dergiyi detaylı olarak okumak için, buyrun.



ayrılamayız biz

Önce piyano kursumu anlatmalıyım.
Çarşamba akşamı ilk dersimizi yaptık. 
Çok ama çok keyifliydi. Sol elime komut vermek inanılmaz zor olsa da vakit nasıl geçti hiç anlamadım.
Çok şeker bir hocam var. 
Sevdim ben bu işi. Param ve zamanım olduğu sürece çok büyük bir hevesle devam ediyor olacağım.

Dün gece ise çim konserlerindeydik. Cümbür cemaat. Pamela yı dinledik.
Değişik bir izleyici kitlesi vardı. Oturarak dinlemeyi tercih ettikleri gibi, ayakta duranlara da laf ettiler. 
Pamela bile bir kaç kere izleyenlere laf attı.
Yine de keyif aldım. Belediyenin yaptığı güzelliklerden biri. Bir diğeri ise kesinlikle BİSİM, bize her yol bisim :)


mucize tatlı

kitap bitti. kafam da kocaman bir soru işareti. yazarımız bayan. kitaptaki ana karakter bayan. bu bayan karakterin karakteri ise oldukça karaktersiz yaratılmış.
niye bir bayan yazar kendi hemcinsini böylesine küçük düşürerek okuruna aktarır ki?

sonra bayan yazarın biyografisini inceledim. bir de ne göreyim, yazarımız neredeyse tamamen kendinden bahsetmiş.

bundan sonrasında bol bol spoiler var, dikkat!

hem yazarımız hem karakterimiz palermo doğumlu.
her ikisi de jinekolog.
biri meme kanseri geçiriyor. diğerinin ise uzmanlık alanı.

kendi geçmişinden oldukça yararlanmış gibi  gözükse de yazdıklarının çoğunun kurgu olduğunu düşünüyorum. bir kadın o kadar aptal olmamalı..

gelelim notlarımıza :

* ficus magnolioide : avrupa da zor yetişen ama palermo da fazla itina göstermeden büyüyen ve olağan üstü boyutlara ulaşan dutgillerden bir ağaç türü.

* derler ki torunlar tanrıların insanoğluna şantaj yapmak ve onları kendi isteklerini yapmaya zorlamak için kullandıkları rehinelerdir.

* sahip olsaydım, yapacak olsaydım, şu olsaydım ... dünyayı gezen üç aptalmış bunlar..

* kıskançlıktan yüz kere rengin atacağına utançtan bir kere kızarmak daha iyidir.

* kıskanç adam boynuzlu ölür.

* hayalet organ sendromu : bir eli bir ayağı olmayanlarda görülüyor.

hayatımı piyanolaştırmak


üstteki müziği duyduğum andan itibaren inanılmaz bir piyano çalma isteği doğdu içime.
sonunda paramı ve zamanı denkleştirip dün akşam bir kurs ile anlaştım.
haftaya çarşamba başlıyorum. çok heyecanlıyım.
hayalini kurup da başarabilmek birşeyleri çok güzel. 
bir diğeri ise işaret dili. istedim ve başardım, koca bir yıl gittim geçen sene. bu sene eylülden itibaren yeniden çok yoğun bir şekilde başlayıp öğretici belgesi alacağım umarım.
piyano da ki hedefim ise bir gün bu şarkıyı çalabilmek.

olacak olacak..

run ateh run






ne güzel yazıyormuşum yaaw,
pek bir eğlendim okurken.
devam devam..