Tüm karakterlerin neredeyse doğaçlama, içinden geldiği gibi hareket ettiği; Peter Fonda, Dennis Hopper ve Terry Southern tarafından yazılan bir yol filmi. Ama daha önemli bir ayrıntı, Jack Nicholson'in ilk film deneyimi.
İşte filmi izlerken ben de iz bırakan vurucu cümle&replik&özlüsöz:
* -Daha ne kadar yolumuz var?
-Bilmiyorum. Fazla değil.
-Sabah da, öyle demiştin.
-Bazen bütün gün söylerim.
* Başlamak şanssızlık getirir.
* İnat maraz doğurur.
* Her zaman her istenen değişiklik yapılamaz.
* Sakın kimseye özgür olmadığını söylemeye kalkma.
Öldürerek ya da sakat bırakarak aksini ispatlamaya kalkacaktır.
Soluk almadan sana kişisel özgürlük hakkında saatlerce vaaz verecektir.
Ama karşısına özgür bir birey çıkınca, bundan rahatsızlık duyar...
* "Tanrı yoksa, Onu yaratmak gerekecektir."
* "Ölüm insanın kötü namını örter. İyi mi, kötü mü karar verir!"
* -Senin güzel olmanı istiyorum.
-Ben hep şirin olmak istedim.
-Beni dinle.
Senin güzel olmanı istiyorum.
2 yorum:
Film inanılmaz vurucu sahnelere sahip hem yol hemde Amerika'nın hikayesidir. Çünkü bu kendini yollara vurma durumu biraz da individualism Amerikalılara has bir durumdur. Film bir çok zıtlığa fikkat çekmeye çalışır, Adamlar motorlarının benzin deposunda hayatlarını kurtaracak parayı taşırlar ama o motor ölümleri olur, özgürlüğü temsil ederler bir yandan ama temsil ettikleri hatta üzerine düştükleri şey ölümlerine sebep olur. Film boyunca baş karakterler uyuşturucu kullanmışlardır, hatta mezarlıkta geçen bir sahne vardıri tamamen gerçek bir sahnedir.
Çok etkilendiğim, sevdiğim bir filmdir.
ben izlemedim henüz zanim, elime geçerse izleyezeğim... merak ettirdin çok... gözlerinden öpüyorum... bu arada bloğunun yeni yüzü eskisinden daha güzel olmuş :)
Yorum Gönder