iyi insan hiç insandır



önce yoğun bir iş temposundan çıkıp arabalı vapura koştururken sorgulandım. almanya'dan izmir'e gezmeye gelmiş yaşlı karı-koca bostanlı'ya gitmek için hangi yoldan gideceğini sordu. benim de o tarafa gideceğimi söyleyip benimle gelmelerini, ama 15 dakikalık mesafemiz olduğunu ve 10 dakika sonra geminin kalkacağını söyledim. hafiften koşturarak, hafiften geminin kaçmasını göze alarak, onlara uydurdum tempoyu ve nefes nefese yetiştik.
azıcık soluklanıp soğuk bir şeyler almak için içecek makinesi önüne geldiğimde yaşlı bir amca çay içmek istediğini ama makineyi nasıl kullanıldığını bilmediğini söyledi ve 50 kuruşu elime tutuşturdu. oysaki çay 75 kuruştu. ona çaktırmadan cüzdanımdan 25 kuruş çıkarıp amcaya üçte birlik bir çay ısmarlamış oldum. kendi bozuk paramın kalmadığını fark edip susuzluğumuzla yarım saat katlandım.
tüm gün iş yerinde olanlardan sonra nasıl hala sinirlenmeyip, ya da aman yaa bananee demeyip insanlara yardım ettiğime inanamıyorum.
iyilik yapmak iyi biri olmanı gerektirmez ve ne de olsa ben bir alex değilim :)